Ülkenin başına 35 yaşında geçmem beni üzse de babamın yönetiminden memnundum, fakat imparatorluk daha fazlasını hak ediyordu. Komşu 3 büyük devletin yok edilmesi şarttı. Bunlardan ilki İskandinavya ile başlamak en mantıklısıydı. Bu yüzden yaptığım ilk icraat imparatorluk donanmasını Breton kıyılarına getirmek oldu.
Savaşı başlatmadan önce Gaeldom´a elçilerimizi yollayarak kendilerini uyardık ve bu savaşa gelmemeleri için İskandinavya ile müttefikliğini bozmasını söyledik. Onlarda bunu kabul ettiler.
Oğlum Franz Stefan dünyaya gelmişti. Bunu kutlamak istesem de halletmem gereken bir iş vardı.
Buharlı araçların yaygınlaşmasıyla ve gelişmesiyle birlikte ülkem daha çok kaynak üretiyordu. Buharlı araçların sayesinde yaşanan refah herkesi mutlu ediyordu.
Bu gelişmeler güzel olsa da ileri yapmamız gereken Avrupa egemenliği için idari özel bir teşkilat kurulması gerek ve bu teşkilatın ele geçirilen bölgeleri hızlı bir şekilde ülkeye entegre etmesi gerekiyordu. Bu yüzden teşkilatın kurulması için idari anlamda yeni girişimler başlatıldı.
Bu olayların hemen ardından İskandinavya niyetimizi anladı ve ordularını güneye getirmeye başladı. Bu yüzden bizde savaşı başlattık. Arından hızlı bir şekilde Yutland´a ordularımız yolladık.
Kuzeyde savaşlar dönerken Doğu´da bulunan Litvanya topraklarımızı yağmalamaya çalışıyordu. Bu yüzden Yutland´ın hakimiyetini alır almaz ordularımızın bir kısmını Litvanya´ya yolladık ve Litvanya´nın tamamını ele geçirene kadarda durmadık.
Litvanya bu yenilginin ardından teslim olduğunu belirtti. Bizde anlaşmayı kendilerine yolladık.
Litvanya´nın savaştan çıkmasıyla İskandinavya Kuzey Almanya´da ki hakimiyetimizi kırmak adına 100 bin kişilik bir orduyla Hamburg´a geldi. Orada bulunan 100 bin kişilik ordumuz İskandinavya´ya cevabını verdi.
Fakat bu savaşları yenmemiz bizi bir yere götürmüyordu. Bu zamana kadar hiç kimse bir büyük bir donanmaya yapmaya çalışmamıştı ve bunun sonucunda İskandinavya´nın asli topraklarına erişemiyorduk. Bu yüzden büyük bir donanma seferberliği başladı. Başlangıç olarak 11 parça büyük gemi yapmaya başladık.
Ardından sancak gemimizin yapımına başladık "August Habsburg Class Flag Ship".
Bu sırada tabiki yenilen Litvanya´nın halkı bize karşı isyan etmişti.Hiç şaşırmadım.
Oluşturduğum donanmayla birlikte Helgoland körfezinde İskandinavlar´la büyük bir donanma muharebesine girdik.
Muharebenin ortasında sevindirici haber elimize ulaştı. İskandinav sancak gemisi batmıştı ve düzeni bozulan İskandinav donanması yenilmişti. Artık İskandinavya´nın kendini savunacak bir şeyi kalmamıştı.
Bu olayın ardından Zeeland´e hızlı bir giriş yaptık ve tüm İskandinav istihkamlarını yok ederek bölgeyi ele geçirdik.
İskandinavlar son direnişlerini gösterdi ve tabi ki yenildiler.
Bu son savaştan sonra İskandinavlar teslim oldu ve anlaşmalarımızı kabul edeceklerini söylediler. Bizde anlaşmayı kendilerine ilettik.
Savaş sonrası sınırlarımız.
Tabi ki bu daha başlangıçtı. Amacımız Avrupa´yı domine etmekti. Fakat Rusya sürekli bizi engellemeye çalışıyordu. Bu seferde İngiltere´nin garantör ülkesi olmuş. Tabi ki bunun sonuçlarına katlanacaklar.
İngiltere savaşından önce Rusya savaşı kaçınılmazdı. Bu yüzden Rusları tamamen oyun dışı bırakmak için savaş açtık.
Hemen ardından İngilizlere savaş açtık.
Ruslar önümüze ordu çıkarmıyordu. Herhalde kışın bizi yeneceğini düşünüyordu. Başka bir evrende bul olabilirdi. Fakat biz her iklime uygun şekilde ordularımıza yeterli ikmali sağlıyorduk. Bunun sebebiyle Moskova 44 günlük bir kuşatmanın ardından düştü.
Moskova´nın düşüşünden 90 gün sonra Londra da düştü.
Britanya adasındaki tüm İngiltere toprakları kuşatılmıştı.
Savaş çok rahat ilerliyordu. Bizde bu yüzden başka işlerle ilgilenmeye başladık. Bu işlerden biri Doğu Avrupa Almanlaştırma projesiydi. İlk adımları atıldı.
Devletimiz artık altın çağına girmişti.
Savaş biraz durgun ilerliyordu. Fakat Haiti´nin güneye yaptığı çıkarma bu durgunluğu bozdu. Herhalde amaçları Mısır´dan gelen erzakları kesmekti. Bizi ada ülkeleriyle karıştırdılar herhalde.
Rus ordusunu ilk defa Kazakistan topraklarında tespit ettik orduları bize doğru geliyordu. Bizde bunu fırsat bilerek Rus ordularına ne kadar güçlü olduğumuzu gösterdik. Zavallı Ruslar, tek yetenekleri karlar arkasına saklanmaktı.
İngilizler topraklarının işgaline dayanamadı ve teslim oldu. Bizde kendilerine biraz merhamet ettik.
Ardından Ruslar da teslim oldu. Zaten yapabildikleri pekte bir şey yoktu.
Savaşların ardından Almanlaştırma projemizi genişletmek adına yeni politikalar benimsedik.
Politikanın ardından hareketimizi tüm Balkanlara ve Trakya´ya yaydık.
Ekonominin güçlenmesi için Batı Afrika´da bulunan ticaret şirketlerini geliştirdik.
Ardından Batı Afrika´da bulunan toprakları genişletmemiz gerektiğinin farkına vardım. Bu yüzden Kaabu´ya savaş açtım. Bu savaşı açmamda ki diğer sebepse Litvanya´nın bu devleti korumasıydı.
Savaşı açtığım günün akşam vakitlerinde 50 yaşındaki vücudum bu kadar stresi kaldıramadı ve kalp krizi geçirerek dünyaya gözlerimi yumdum.