[turkish lokum]

Ben genelde mısır yunan veya roma ile oynarım. Afrikaya geldiğim an direk bunlara dalarim :)

[jax61]

zor medeniyet. kendine has lejyonları çıkana dek yenilgiler kaçınılmaz. takipteyiz. lejyonlarla yükselişe geçecektir

[Merco]

Yorumlar için teşekkür ederim arkadaşlar. Haftaya salı gibi yeni bölüm gelecek.

[Merco]

Bölüm 7

Tabnit artık Fatih lakabını almıştı. Kral Fatih Tabnit diye anılıyordu. 




İspanyol başkenti Asturica'ya doğru yöneldi Fatih Tabnit. Yalnız bu esnada Scallabis'in etrafı ufak ispanyol birlikler tarafından çevriliyordu.




Artık 50 yaşını geçen Tabnit'in saçları beyazlamaya başlamıştı. Ama bu durmasına engel olmayacaktı. Karşısına çıkan her türlü engeli aşma heyecanıyla yanıp tutuşuyordu.



Hızlı bir şekilde karşısına çıkan ispanyol birimlerini yok etmek istiyordu. Acele etmeliydi.




Daha ilk saldırıda ispanyollar yine afallamıştı.



Az bir kayıpla yine harika bir zafer kazanılmıştı.



Ve Asturica kuşatmaya alındı.



Bu esnada Makedonlar ile Roma savaşa tutuşmuştu.



İspanyol Kralı Asturica'daydı. Ama çok az sayıdaki garnizon ile kazanma şansı yoktu.




Buna rağmen bayağı kayıp verdirmişti. Ama Astruica artık Numidia'nındı.



Asturica yağmalandı. Ama bu isyan çıkmasını engellemedi. Binalar yıkıldı ve şehir kendi haline bırakıldı. Hızlıca Kordubaya geri dönmesi gerekiyordu. Çünkü Kordoba kuşatma altına alınmıştı. Bu sırada Asturica asiler tarafından ele geçirildi.



Mahvolmuş bir ekonomi, anavatanından göçmüş bir topluluk, halkı için her türlü savaşı vermeye hazır bir Kral. Bu Tabnit'in hikayesiydi. Elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyordu Tabnit. Ama Kordoba'ya zamanında yetişebileceğinden şüpheliydi.



Kordobaya yetişemeyecekti. Bu sebeple Scallabis'teki ufak birliğe saldırmayı yeğledi. Kordoba'ya ilerlese bile o varamadan savaş bitmiş olacaktı. En mantıklısı Scallabis'ten de olmamaktı. Kordoba için Milqart'a dualar edilecekti.



Hızlıca yok edildi ispanyollar.



700 civarında kişi yok edilmiş. Buna karşın 9 kayıp verilmişti.



Şimdi ise Balshiek İspanyollara karşı tek başına Kordoba'yı savunacaktı.



Sur üzerinde değil de şehir merkezinde bir savunma hazırlandı.



Sadece birkaç atlı düşmanı oyalamak için kapıda bekleyecekti. Bu alışılagelmemiş taktiğin işe yaramasını umuyordu.





Kulelerden atılan ateşli oklar koçbaşının yanmasına ve kullanılamamasına sebep olmuştu. Düşman surlara tırmanarak ok yemeye devam edecekti.



Önce surları sonra kapıları ele geçiren ispanyollar hızlıca merkeze doğru ilerlemeye başladı.



Menzilli birimleri iyi yerleştiren Balshiek karşıdan gelen düşmanın çapraz ateşte kalmasını planlıyordu. Ve böyle de oldu.



İlk gelen atlıların arkasından piyadeler de saldırıya geçti. Ama Balshiek ise atlarını piyadelere yandan sürerek hızlıca bir şok etkisi yaratma peşindeydi.



İlk saldırı püskürtülmüştü ve İspanyol general öldürülmüştü. Bu ispanyollarda bir panik havasına sebep olacaktı.



Diğer ispanyol general ise beklenmeyen taraftan geldi. Bu işi biraz zora sokacaktı.



Ama çok geçmeden bu general de öldürüldü. Bir destan yazılıyordu adeta.



Son olarak paralı askerlerden oluşan bir birlik yaklaştı. Bunlara da ateşli ok fırlatılmasını emretti Balshiek. Böylece düşman daha yaklaşmadan moral bozukluğu yaşayacaktı.



Arkasından atlarla saldırı alınca çok dayanamadılar ve zafer Numidia'nındı.



Kendini kanıtlamıştı artık Balshiek



Zaferin haberini alan Tabnit çok sevinmişti. Orduları bu sefer Güneydoğuya sürecekti. Bu bölgedeki ispanyol toprağını da alarak ülkeyi genişletmeyi düşünüyordu. Ama ekonomik sıkıntılar yüzünden yeni asker yetiştirilemiyordu.




Ekonomik sıkıntılarla beraber şehrin nüfusundaki hızlı artış isyanlara sebep olmaya başlamıştı.



20 bine yaklaşan nüfusu idare etmek zorlaşıyordu.



Fatih Tabnit şehrin boşaltılmasını emretti. İsyancılara güzel bir ders verilecekti.



Öncelikle Kartaca tapınağı yıkıldı.




Bu sırada ispanyol gemileri hala pes etmemişti.



Ve bu sefer zafer kazanmışlardı.



İsyancıların Kartacalı olduğu farkedildi. Tabnit tahmin etmişti bunu.





Şehir kuşatıldı ve tekrar alındı.



Yaklaşık 10 bin civarındaki kartacalı katledildi.



Güneyden ilerlemeyi düşündü Tabnit ama ispanyollar yine geliyordu.



Bu sefer geri döndü Tabnit. Çok asker kaybedilmişti. Giderek zayıflıyordu Numidia.



Düşmanla karşılıklı mevzilenildi.



Tabnit ve atlı birlikler önden hızlıca saldırdı.



Ve zafer yine Fatih Tabnit'indi.



Ve yine yola çıkıyordu Tabnit. Önünde onu ne beklediğini bilmeden.

[Feldmarschal]

Çok güzel bölümler @Merco cidden eline sağlık insanın RTW oynayası geliyor. Bitmeyen İspanyol akınları daha ne kadar sürecek bakalım bekliyoruz devamını :))

[jax61]

ekonomi büyük problem. kartaca şehirlerini de yağmalayıp çıkabilsen toparlama şansın var da.yakında galya da saldırır. üstüne galyayı roma ele geçirirse galyadan gelen roma akınlarına dayanamazsın.takipteyiz. çıkmadık candan ümit kesilmez.

[Merco]

Teşekkürler arkadaşlar. Cidden zorlu bir oyun oldu. Açıkçası bu kadar çok zorlanacağımı ben de tahmin etmiyordum. Kartaca'yı fethettikten sonra 5-10 tur tutabilseydim biraz rahatlamış olurdum sanırım ama Roma'nın erken saldırısı bitirdi o kanadı. Sonra da Kartaca'nın 2 full ordu ile daha da üzerime gelmesi hepten umutları söndürdü. Şimdi de iberde takılıyoruz bakalım. Yarın akşama yeni bölümü paylaşmayı düşünüyorum.

[Merco]

Bölüm 8

Kartaca Nova şehrine varıldığında köprüde bir ordunun konuşlandığını farkeden Fatih Tabnit hızlıca buraya taarruz ederek arkasındaki şehirde bulunan orduyu savaşa çekmeyi düşündü.



Karşıdaki az sayıda askere hızla hücum ederek mevzilerini bozarak arkadan gelen destekleri hazırlıksız yakalama peşindeydi Fatih Tabnit.



Plan güzel işliyordu. Atlarla hızlıca saldırılmış düşman hazırlıksız yakalanmıştı.



Düşman generali hızlıca öldürüldü. Bunu duyan düşman orduları hızla dağılmaya başladı.



Böylece hem köprü hem de Kartaca Nova şehrindeki askerler mağlup edilmiş oldu.



Aradan kısa bir süre geçmesine rağmen İspanyollar hemen destek getirmişti. Kartaca Nova kuşatılmıştı.



Thais kızını da geleceği parlak bir general ile evlendirdi Fatih Tabnit.



Kuşatılan şehre nereden geldiği bilinmeyen destekler sayesinde bir cesaret gelmişti. Ve kuşatmayı kırmak için saldırdılar. Hayatı boyunca yenilgi yüzü görmeyen Fatih Tabnit bu sefer yenilgiye çok yaklaşmıştı.



Köprüye konuşlanıldı. Ancak destek ordu gelmeden ani bir saldırı planı daha akıllıca duruyordu. Fatih Tabnit ordulara hızla karşıya geçilerek düşmanı hazırlıksız yakalama emri verdi.



Generallerden Capussa ilk saldırıda gelen bir mızrak darbesi sonucu hayatını kaybetti. Çok ön plana çıkmasa da gerçekten büyük zaferler kazanılmasında faydası olmuştu.



Akabinde Fatih Tabnit düşman askerleri tarafından sıkıştırıldı. Özel korumalarıyla beraber hattı yarmaya çalışıyordu. Ama bu sefer ani saldırı taktiği işe yaramamıştı. Düşmanın kucağına düşmüştü direkt. Yani tuzağa düşmüştü. Nasıl böyle bir hata yaptığı konusunda hayıflanıyordu. Bir yandan da düşman askerlerini kılıçla kesiyordu. 10 saniyede 5 kılıç darbesiyle 5 düşman öldürmüştü. Resmen gözü dönmüş olan Tabnit bir an etrafına baktı ve tüm askerleri kaybediyordu. Bu saldırıyı yapmamalıydı. Şimdiye kadar o kadar uğraşıp emek verip yoktan varettiği ülkesi, ordusu gözünün önünde yok oluyordu. Artık herşey bitmişti. Bunları düşünürken birden gerçek hayata döndü. Karşısındaki piyade kılıcıyla önce Tabnit'in atının kafasını kopardı. Yere düşen Tabnit daha doğrulamadan göğsüne bir kılıç darbesi yedi. Ama yılmadı ayağa kalktı. Güçlü vücuduyla üzerine üşüşen ispanyolları bir çırpıda kalkanıyla savuşturdu. Ve " Hücuuuuum Tabnit'in askerleri , Milqart'ın çocukları saldırııııııın" diye bağırdı. Onu duyan askerleri Tabnit'in gazına gelerek hep bir ağızdan bağırmaya ve daha güçlü saldırmaya başladılar.  Göğsündeki kesikle de olsa savaşmaya devam ediyordu Tabnit. Derken sırtından içeri giren bir mızrağın acısıyla bağırdı " Hayıııııııııııırrrrrrr" Döndü arkasını ve hırsla kendisine bakan ispanyol askeri bir çırpıda kesti. Karınından geçip önüne uzanan mızrak ona çok acı veriyordu. Ama ölmemeliydi. Ölemezdi. O Numidia'nın tek umudu, Numidia'nın kahramanıydı. Kahramanlar ölmezdi. Ve artık yolun sonuna gelmişti. Siwa'da doğmuş, Lepcis Magna'da büyümüştü. Babası pek iyi bir general ve Kral olamamıştı. Ama kendisi bu şerefe nail olmuştu. Hatta bununla kalmamış ülkesi ve halkı için çok büyük zaferler kazanmış onlara bir yurt edinmişti. Ve tabi ki her hikaye gibi artık bu hikayenin de sonu gelmişti. Yere yığılan Tabnit'in gözleri kapanmıştı. Ağzından ve karnından akan kanlar onun resmen öldüğüne işaret ediyordu.

Spoiler

Tabnit'n ölmesiyle tüm askerler korkarak kaçmaya başladı.



Ağır bir yenilgi almış, Efsane Kralını kaybetmişti Numidia. Şu an ne olacağını kimse bilmiyordu.


Theages yeni Kral seçilmişti. Ülkede yas ilan edildi. Ancak savaşlar susmayacaktı. İspanyollar saldırmaya devam edecekti. Yok olup biten ekonominin ardından Efsane Kralını kaybeden Numidia'yı artık daha kötü günler bekliyordu.




İspanyol ordular sürekli büyüyor ve Kordoba'ya geliyordu.



Theages şehirde savunmaktansa dışarda düşmanı hazırlıksız yakalamayı tercih etti.




Tepeye iyi konuşlanan İspanyolları yenmek zor olacaktı.



Henüz ilk saldırıda gelen ciritlerin Kral Theages'i vurmasıyla Kral ölmüştü. Ordu hızlıca kaçmaya başlamıştı. Daha kötüsü olamazdı.





Savaşın kaybedilmesinin ardından Kordoba'daki Kartacalı isyancılar bir kez daha şehri ele geçirdi. Numidia'nın elinde artık Scallabis ve Nepte kalmıştı.



Nepte'den ise isyan haberleri geliyordu.



Yeni Kral Badnelqar Kartaca'yı alacağına inanıyordu. Orduyu ve askerleri de buna inandırarak şehre saldırıya geçti.



Kapıyı kıran askerlerle hızlıca şehire girmeye çalışıyordu.



İçeri girilmişti. Artık gerisi daha kolay olacak diye düşünüyordu Badnelqart.



Kaçan düşmanı kovalıyordu. Yakın zamanda şehir ele geçirilebilecekti.



Derken ani bir haberle sarsıldı. Veliaht Balshiek öldürülmüştü. Ve Badnelqart'ın askerleri şehri ele geçirememişti. Herşey kötüye gidiyor. Daha çok asker kaybediliyordu. En sonunda Bodnelqart'ta kaçtı. Büyük bir hezimete uğramıştı.





Hanedanın son generali olan Bodnelqarttı.



Bir gemiye binerek kaçmayı düşündü. Önce afrikaya oradan da Nepte'ye geçme planı vardı. Böylece eski topraklarına dönerek oradan yeniden ordu kurmayı ve güçlenmeyi planlıyordu. Ama işler planladığı gibi olmadı. Gemisi saldırıya uğradı ve battı.




Ve böylece bir hanedanın bir ülkenin bir halkın daha sonu geldi.




Hikaye böylece bitti arkadaşlar. Okuyan ve mesajlarıyla destek veren herkese teşekkürler. Daha güzel, daha zaferlerle dolu bir hikaye yazmak isterdim ama oyunda denk gelen aksiliklerden dolayı pek başarılı olamadım. Save load yaparak bazı savaşları kazanabilirdim. Tekrar oynayabilirdim ama bu şekilde hikayeye zarar vereceğini düşündüm. O yüzden oyunu kendi haline bıraktım. Bu şekilde daha heyecanlı ve daha zor olduğunu söyleyebilirim. Herkese tekrar teşekkürler. İyi forumlar.

[ZenderX]

Bizim yıllarca uğraşıp yıkamadığımız adamı AI yıkmış. Çok güzel hikayeydi. Vaktin varsa yenisini bekliyoruz.

[jax61]

üzdü :( güzel hikayeydi. eline emeğine sağlık

[Feldmarschal]

Hakkaten güzel hikayeydi ya ben Tabnitin yenilceğine inanmıyordum ama ispanyollarda böyle ordu basıcak parayı nerden buldu akın akın bin kişilik ordu topluyo çok acayip geldi bana gerçi tekrardan çok güzel hikayeydi zevkle okudum eline sağlık :)

[Emir Tamerlan]

Kral Tabnit'in efsanesi unutulmayacak ve hakkında ozanlar durmadan hikayeler yazacaklar.

Numidia'nın acı gerçiği. Bu makus talihi siz bile tersine çeviremediyseniz hocam işimiz zor :)) Numidia sefere açacaktım vazgeçtim, en iyisi Trakları alayım.

[Merco]

Öncelikle teşekkürler. Trakya'da kolay değil bilgin olsun. Özellikle İskitler ve Dacia fena sıkıştırıyor vh-vh de.
Aslında Numidia ile daha iyi oynanabilirdi. Save load yaparak Roma'nın gelmesini saldırmasını biraz geciktirebilirdim ama hikayeyi bozmak istemedim.