Benim kurduğum oyunlarda bulunacak oyuncular bu prensipleri ve oyun anlayışını kabul etmiş olmalıdır.
- Oynayan herkes bunun bir oyun olduğunu hatırlamalıdır, oyun içerisindeki ülkelerle ilgili ithamlarda bulunabilir ancak ülkenin oyuncusuna direkt bir şekilde en ufak bir laf sarfedilemez. (örneğin oyunda birini arkadan vuran ülkenin oyuncusuna hain, ikiyüzlü vs. demek)
- Savaşlar uzatılmaz, savaşı açan oyuncu amacı olan bölgeyi ele geçirişi konusunda önceden hazırlanmalı, orayı alabildiği veya alamadığı senaryoyu da kabullenip buna göre kısa sürede antlaşma safhasına geçmelidir. (örneğin X bir toprağı alacağız diyip o toprağı en son kuşatmak)
- Savaşlar net bir sebeple açılır, savaşı açan kişi savaşı ne için açtığını bilmelidir, düşman teslim olduğunda oturup düşünmemelidir, herhangi bir sebep barındırmayan, tamamen bir ülkeyi dolaylı yoldan parçalama amaçlı savaş ilan edilemez. (örneğin Avusturya'ya gireyim de negatif prestije ulaştırana kadar işgal edeyim PU'ları dağılsın)
- Komşu iki büyük güç ikisini de tehdit eden daha büyük bir ülke yoksa birbiriyle müttefik kalamazlar. Sebepsiz müttefiklik dostane müttefik demektir bu durum da multiplayerın tüm dengesini etkiler. (örneğin Osmanlı ve İran'ın müttefik olup sanki sınırdaş değillermiş gibi birinin tüm gücünü Hindistan'a diğerinin tüm gücünü Balkanlara yoğunlaştırabilmesi)
- Oyuncular saf bir şekilde oyundaki ülkelerinin konumları üzerinden diplomasi ve politika yürütmelidirler, diğer oyuncularla iyi geçinmek veya başka bir oyuncudan hazzetmemek müttefiklik veya savaş sebebi olamaz. (örneğin Avusturya oyuncusu güvenilir bir oyuncudur onla müttefik olurum ama Polonya oyuncusu bir önceki mpde müttefiğini satmıştır onla müttefik olmam mantığı)
- Oyuncular bir savaşta düşman olan ülkeyle bir sonraki savaşta müttefik olabileceğini sindirerek oynamalı - ülkeler arası bir ülke tarafından diğer ülkenin onurunu zedeleyici bir hareket yapılmadıkça oyun genelinde devam eden bir düşmanlık bulunmamalıdır. (sen bana zor zamanımda saldırıp şu topragı aldın 300 sene sonra da olsa bunun intikamını alacağım mantığı)
- Bir savaşta yenilmek ülkenin yıkıldığı anlamına gelmez, en kötü durumdan dahi oyuncu toparlamaya yönelik hareketlerle çıkmalı - ülkesini ayakta tutmak için çaba sarfetmelidir.
- Hiçbir savaş adil değildir, hiçbir savaş eşit şartlarda yapılmaz. Oyuncular savaş ilanı aldıgında genel chatten durumun adil olmadığını dünyaya haykırmak yerine savaşına bakmalı, yenilginin kaçınılmaz olduğu savaşlarda gerekirse ordusunu dost bir ülkeye kaçırarak teslim olmalıdır.
- Savaş ilanı aldıktan sonra çevre ülkeleri ayartarak müttefik olup savaşa sonradan yeni bir ülke çağırılamaz.
- Simultane savaş ilanlarında savaş açan taraflar karşıdaki ülkeye " önce diğer ülkeyle anlaş " tarzında şartlar koyamazlar. Eğer bu tarz bir hareket yapılacaksa bu ülkeler müttefik olup tek bir savaş açılmalıdır.
- Arkadaşlık bağının getirdiği ülkeler arası karşılıksız para akışları yapılmamalıdır. Bu durum oyunda arkadaşı bol olan oyuncuların avantajlı - arkadaşı olmayan oyuncuların dezavantajlı olmasına sebebiyet verir.
- Bir ülkenin yıkılması dolaylı yoldan başka bir ülkenin güvenliğine tehdit oluşturacaksa bu ülke yıkılma riski taşıyan ülkeyi koruyabilir veya müttefik olabilir.