Sohbet: Tarih Sohbetleri #6: Otto von Bismarck ve Almanya Tarihi
#1
JH1Qmin.png
Tarih Sohbetleri #6: Otto von Bismarck ve Almanya Tarihi
Strategyturk Tarih Kulübü tarafından düzenlenen Tarih Sohbetleri serisinin altıncı konusuna hoş geldiniz.
Bu başlık altında Germenler ve Almanya tarihine yönelik bildiklerinizi yazabilir, merak ettiklerinizi sorabilirsiniz.
Aşağıda sohbet konusuyla ilgili 6 sohbet başlığı, 7 görsel içerik ve ilgili forum konuları yer almaktadır.

W7zxIwE.png

Sohbet Başlıkları
Cermen Kabileleri Dönemi 
Kutsal Roma İmparatorluğu ve Habsburg Hanedanı
Prusya Krallığı ve Ren Konfederasyonu
Kuzey Alman Federasyonu ve Almanya İmparatorluğu
Weimar Cumhuriyeti ve Nazi Almanyası
Almanya'nın Bölünmesi ve Birleşmesi

W7zxIwE.png

İlgili Görsel İçerikler

W7zxIwE.png

Tarih Forum'dan İlgili Başlıklar

Yukarıya eklenebilecek bir konuya sahipseniz lütfen iletişime geçin.

W7zxIwE.png

Tarih Sohbetlerinde Bir Önceki Konu
Tarih Sohbetleri serisi güncelliğini yitirmez, açılan sohbet konularına her zaman katılım gösterebilirsiniz.
omnia fui et nihil expedit
[+] 4 üye Mabella nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#2
Konu uzun süredir aklımda, anca vakit ayırabildim.

Tarihte Alman diyince aklıma 3 tema geliyor: Barbar, geç kalmak ve disiplin.

Barbar: Tarih sahnesine girişleri Cermen kabileleriyle Roma'yı tehdit ederek, Arminius önderliğinde Teutoburg'ta zafer alarak, Kavimler Göçü'nde Roma'nın topraklarını ele geçirip Vizigot Krallığı gibi krallıklar kurarak gerçekleşiyor. Sayısız göçebe Cermen kabilesi göç ettikleri bölgelerde, Britanya'da, İspanya'da ve daha birçok yerde yerel halkla kaynaşarak günümüz milletlerinin ortaya çıkmasında rol oynadı. İngilizler için Anglosakson diyoruz, Anglolar da Saksonlar da Cermen ve direkt olarak günümüz Almanya topraklarından gelen kabileler. Bu kapsamda Avrupa'yı 4'e bölmek dahi mümkün: Cermenler, Romenler, Slavlar ve diğerleri.

Cermenler nihayetinde Roma'nın sonunu getirse de, tarihlerinin Roma'yı da derinden sarsan Hristiyanlıkla ve Roma kimliğiyle şekillendiğini söylemek mümkün. Orta Çağın başlamasıyla birlikte Kutsal Roma İmparatorluğu dönemi, Roma ile alakasızlığı geçtim (o onur günümüz Rumenlerine ait) bizzat kanlı bıçaklı olan bir halkın Rex Romanorum (Romalıların Kralı) gibi unvanlar benimsemesi, feodalitenin en ham ama aynı zamanda da en komplike haliyle yaşanması, tüm bunlar belki Alman şehirlerinin gelişmesini sağladı fakat tıpkı İtalya gibi, Almanların tarih sahnesinde bazı konularda geç kalmasını sağladı. Nihayetinde hem Alman topraklarını hem de Avusturya topraklarını (yine İtalya'da olduğu gibi) şekillendiren Napolyon oldu.

Geç Kalmak: Almanların II. Friedrich gibi, Bismarck gibi tarih sahnesine ismini kazımış çok sağlam kişilikleri var fakat tarihte bu tarz kişilikler genellikle ülkenin kötü veya zorluklarla yüzleştiği dönemlerde öne çıkan, mücadele eden ve başarılı olan kişiler oluyor (bir bakıma Atatürk gibi), Almanların İtalya ile birlikte dönemin trendi olan "ulusal bütünlüklerini" çok geç edinmeleri, batılarında gücünün zirvesinde bir Fransa, doğularında ise yine gücünün zirvesinde bir Rus Çarlığı bulmaları Almanlarda "geç kalmışlık" hissi yarattı ve bu sebeple bazı olağanüstü atılımlar yapmaları gerekti. Sadece Fransa ve Rusya değil, gerçek anlamda Prusya veya Almanya isimlerini duymaya başladığımızda Britanya'nın Hindistan'da kolonisi vardı. Koloni yarışında da geç kalan Almanya bir şeyler yapmaya çalışsa da iş işten geçmişti. Çözümü Avrupa ana karasında bulmaları gerekiyordu.

Bana kalırsa Almanlar ulusal bütünlüklerini sağladıklarında, kendilerini fiyakalı komşularından çok daha bütün ve diri buldular. Evet çok güçlü değillerdi ama güçlenip dengeleri değiştirebilirlerdi. Geç kaldıkları dengeyi kendi lehlerine tekrar kurabilirlerdi. Bunda Kutsal Roma döneminin ve geç bütünleşmenin getirdiği şehir bolluğu, ülke nüfusunun ve dolayısıyla altyapının homojen dağılımı da büyük rol oynadı. RTS oyunlarda başta ekonomi kasıp sonra bir anda güçlenen ülkeler gibiydiler, erken dönemde güzel toprakları alamadılar belki ama oyunun 30. dakikasında puanları herkesten yüksekti ve diğer oyuncular fazla yayılmış ülkelerini yönetmekte zorluklar yaşıyor, çıkan bildirimlere yetişemiyordu.

Disiplin: Bu geç kalmışlık duygusu nihayetinde 1. ve onun bir devamı olarak 2. Dünya Savaşını tetikledi. 1. Dünya Savaşı'nda yenilgiyi kabul ettiklerinde hiçbir Alman toprağının işgal altında olmaması ve facia bir Versailles antlaşması Almanya'nın içindeki "kabullenmemeyi ve hırsı" perçinledi. Bu hırs 2. Dünya Savaşı olarak kendini gösterdi ancak bu sefer çok farklı bir dünya vardı. Çok milletli kırılgan Rusya yerini ideoloji kalkanına sahip Sovyetlere bırakmıştı. Batıda ise Almanların problemi ve hatta dengi artık Fransa değil, ABD'ydi. 2. Dünya Savaşına dair sayısız tartışma yapılabilir fakat hem Komünistleri hem de Demokrasileri kendinize düşman ediyorsanız kaybetmeyi hakediyorsunuzdur. Burada elbet Almanya'nın neredeyse girdiği her savaşta kendisini "haritanın ortasında" bulmasının da bir payı var.

Nihayetinde Almanya bölündü, tekrar birleşti. Tüm bunların 60 yıl kadar bir insan ömründen daha kısa bir süre önce olduğunu düşünmek, bugünkü Almanya imajıyla beraber değerlendirildiğinde tuhaf geliyor. Bu da belki de Almanya'nın o hırsının ve disiplininin bir başka göstergesi. Şimdilerde AB'ye de facto liderlik eden bir Almanya'dan söz ediyoruz. O Almanya ile bu Almanya farklı devletler diye düşünülebilir elbet ama "Conquest Victory" alamayacağını anlayan bir oyuncunun "Diplomatic Victory" denemesini andırmıyor değil.
[+] 4 üye Duman nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Cevapla
 




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.